Ülkü Ocakları Güney Azerbaycan'ın Sesi Oldu
Erzincan Ülkü Ocakları, İran Devlet Televizyonunda Güney Azerbaycanlı Türkler'e hakaret edilmesine sessiz kalmadı.
Erzincan_x000D_
Ülkü Ocakları, İran Devlet Televizyonunda Güney Azerbaycanlı Türkler'e hakaret_x000D_
edilmesine sessiz kalmadı. Erzincan Ülkü Ocakları tarafından bugün Cumhuriyet_x000D_
Meydanında yapılan basın açıklaması ile Güney Azerbaycanlı Türk'lerin yalnız_x000D_
olmadıklarını söylediler.
Geçtiğimiz_x000D_
hafta İran Radyo Televizyon Kurumuna bağlı TV2 kanalında gösterilen bir çocuk_x000D_
programında Güney Azerbaycanlı Türklere ağır hakaretler içeren, Türkleri_x000D_
aşağılayan bir program yayınlanmıştı. Ülkü Ocakları yayınlanan programa sessiz_x000D_
kalmayarak bir basın açıklaması yaptı.
Cumhuriyet_x000D_
Meydanında yapılan basın açıklamasına Milliyetçi Hareket Partisi Erzincan İL_x000D_
Başkanı Bekir Aksun, Merkez İlçe Başkanı Salih Aksu, Ülkü Ocakları İl Başkanı_x000D_
Çağatay Mutlu, partililer ve Ülkü Ocakları üyeleri katıldı.
Ülkü Ocakları İl Başkanı Çağatay Mutlu, burada yaptığı_x000D_
basın açıklamasında; "Öncelikle sözlerime başlamadan önce Güneydoğu_x000D_
Anadolu Bölgesi’nde kahpece şehit edilen asker ve polislerimize, yine birkaç_x000D_
gün önce Tuzhurmatu’da peşmerge ile girilen çatışmada şehadete kavuşan Türkmen_x000D_
kardeşlerimize Yüce Allah’tan rahmet, kederli aileleri başta olmak üzere Türk_x000D_
Milleti’ne baş sağlığı diliyorum. Ayrıca Çin tarafından uydurma iftiralarla_x000D_
ömür boyu hapis cezasına çarptırılan 18yaşındaki genç Uygur Türk’ü kardeşime de_x000D_
geçmiş olsun dileklerimi sunmak istiyorum.
Büyük Türk Milleti, şan ve şerefle dolu köklü bir_x000D_
maziye ve binlerce yıllık geçmişinin birikimiyle oluşturduğu yüksek bir_x000D_
medeniyete sahiptir. Hüküm sürdüğü coğrafyalara bu medeniyetin eserlerini_x000D_
nakşetmiş, idare ettiği halkları refaha kavuşturmuştur. İhtişamı gönüller_x000D_
fetheden bu büyük millet kimseyi hakir görmediği gibi hiç bir zamanda kendisine_x000D_
yapılan alçak saldırıları sineye çekmemiştir. İşte bugün Güney Azerbaycan’da_x000D_
meydana gelen nümayişin ardındaki ruh bu tarihi anlayışın ta kendisidir.
6 Kasım 2015 tarihinde İran Radyo Televizyon Kurumuna_x000D_
bağlı “Kanal 2” isimli televizyon kanalında soydaşlarımıza ve medeniyetimize_x000D_
hakaret edilmiştir. Söz konusu programda, Güney Azerbaycan Türkü bir çocuğun_x000D_
dişlerini tuvalet fırçasıyla temizlemesi ve bu sebepten etrafına kötü koku_x000D_
yayılmasıyla ilgili bir sahneye yer verilerek, İran Türkleri açıkça_x000D_
aşağılanmıştır. Türk Milleti “pasaklı, kirli ve bulundukları alanda bütün kötü_x000D_
kokuların kaynağı” gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Urmu Gölü’nü kurutarak_x000D_
Güney Azerbaycan’ı çölleştirmeye çalışan, Türkçe eğitimin önünü keserek “Ses_x000D_
Bayrağımızı” susturmaya uğraşan hatta Traktörsazi Futbol Takımı’nın_x000D_
başarılarını gölgelemeye kalkan baskıcı rejimin, kin ve nefret dolu_x000D_
politikaları son noktaya dayanmıştır. Gözünü hırs bürüyen ve din maskesi_x000D_
ardında adi işlerin merkezi olan bu yapının, milletimize ve medeniyetimize_x000D_
hakareti ise bardağı taşıran son nokta olmuştur. “Haray Haray Men Türkem”_x000D_
diyerek yeri göğü inleten soydaşlarımız, “Artık herkes susacak Türkler_x000D_
konuşacak” yazılı pankartlarla biriken öfkelerini ortaya koymuşlardır. Tebriz,_x000D_
Urmiye, Zengan, Erdebil, Meşgin, Marağa, Hoy, Melik Kendi ve İran’ın başkenti_x000D_
Tahran büyük protestolara sahne olmaktadır.
_x000D_
Bu nümayiş Güney Azerbaycan’ı aşmıştır. Soydaşlarımızın sesine ilk destek,_x000D_
hemen yanı başlarından, aynı rejime karşı var olma mücadelesi veren Kaşgay_x000D_
Türkleri’nden gelmiştir. Azerbaycan’da yaşayan soydaşlarımız ise Bakü’de_x000D_
düzenlenen mitingle öz gardaşlarının haklı tepkilerine desteklerini dile_x000D_
getirmişlerdir.
Bugün Türk Milleti’nin ve Türk Milliyetçileri’nin_x000D_
susmayan ve susturulamayan sesi olarak, Ülkü Ocakları olarak soydaşlarımızın_x000D_
sesine ses veriyor, haklı davalarında yalnız olmadıklarını haykırıyoruz.
_x000D_
Bu gün Ortadoğu’da çıkarları peşinde koşarak bir aktör olmaya talip İran’a_x000D_
çağrımızdır :
Aynı kökten beslenen bir zenginlik olan mezhepleri_x000D_
çatışma aracı olarak kullanarak Irak’ta Türkmen soydaşlarımızı birbirlerine_x000D_
kırdırmaya çalışmaktan vazgeç!
Suriye’de zulme karşı yürütülen savaşa ,mezhep savaşı_x000D_
algısı yükleyerek Türkmenlere yaptığın ve taşeronlarına yaptırdığın katliamlara_x000D_
son ver!
Güney Azerbaycan’da ,Güney Horasan’da ve Kaşkay_x000D_
Türklerine karşı yürüttüğün asimilasyon ve inkar politikasını sonlandır!
Senin zulmünden bıkıp haklı tepkilerini ortaya koyan_x000D_
protestocuları hukuk dışı uygulamalarla sindirme faaliyetlerini bir an evvel_x000D_
terk et!
Irak ve Suriye bir bütün olarak ele alındığında_x000D_
,oralarda savaşın acılarını en derin şekilde yaşayan mazlumlara vaat ettiğin_x000D_
sözde demokrasi ve hami olma çabaların samimiyetten uzaktır.Zira henüz kendi_x000D_
topraklarında ciddi bir bütünü teşkil eden İran Türklerine devlet eliyle_x000D_
uyguladığın ırkçı ve aşağılayıcı tutum samimiyetine gölge düşürmektedir.Bu_x000D_
hazin tablo Suriye ve Irak’ta demokrasi ve hami maskesiyle düşlediğin ekonomik_x000D_
ve siyasi çıkarlarına ışık tutmaktadır.Açık çağrımızdır ki eğer samimi iseniz_x000D_
bu despot ve anti demokratik uygulamaları biran evvel terk etmelisiniz!
Kafanızı gömdüğünüz kumdan çıkarın ve idare etmeye_x000D_
çalıştığınız topraklara bir bakın. Göreceğiniz tablo biraz haysiyetiniz varsa_x000D_
medeniyetimize dil uzattığınız için yüzünüzü kızartacaktır. Zira, göğe doğru_x000D_
yükselen kümbetlerimiz, her taşında bir mana gizli kervansaraylarımız ve_x000D_
niceleri o topraklarda devlet kuran milletimizin eserleridir.
Yanı başında yıllardan bu yana ağır zulümlere ve inkar_x000D_
politikalarına maruz kalan İran Türkleri’nin öz kardeşleri olan Türkiye_x000D_
Cumhuriyeti ve idarecilerine de buradan çağrıda bulunmak istiyoruz:
Hem gönül coğrafyamızdan hem de soydaşlıktan gelen_x000D_
kardeşliğimiz hasebiyle bu zor gününde İran Türkleri’ne gerekli diplomatik_x000D_
,bürokratik ve siyasi destek acilen gerçekleştirilmelidir.
Baskı ve zulmün boyutlarından ,insan hakları_x000D_
ihlallerinden ulusal ve uluslararası medya kuruluşları ,sivil toplum örgütleri_x000D_
ve Birleşmiş Milletler ile ilgili kuruluşlar haberdar edilerek acilen göreve_x000D_
çağrılmalı ve bu faaliyetlere öncülük edilmelidir.
Bu kapsamda en yakın olarak 15-16 Kasım’da Antalya’da_x000D_
gerçekleştirilecek olan G-20 Zirvesinde söz konusu hususlar en yüksek sesle_x000D_
dile getirilmelidir.
Kırım’daki, Türkmeneli’ndeki “Türk” kırımına sessiz_x000D_
kalanlar, Doğu Türkistan için gaz alma operasyonunun ötesine geçemeyenleri en_x000D_
azından İran Türklüğü’nün yanında olmaya davet ediyoruz.
_x000D_
Türklüğe dil uzatanlara karşı baş verip baş eğmeyen, gavim gardaşlarımız:
Ülkücü Türk Gençliği sizlerledir ve her zamanda_x000D_
sizlerin yanında olacaktır.
Bugün bu alandan yükselen sesler Türk Dünyası’nın_x000D_
cennet mekan Başbuğu Alparslan Türkeş’in bozkurtlarının; Elçibey’in, İsa Yusuf_x000D_
Alptekin’in, Rauf Denktaş’ın, Necdet Koçak’ın, Gaspıralı İsmail Bey’in, Dr._x000D_
Sadık Ahmet’in bozkurtlarına selamları ve dualarıdır. Asla mazlum_x000D_
soydaşlarımızı yalnız bırakmayacak, haklı davalarının her platformda destekçisi_x000D_
ve takipçisi olacağız. “Ne mutlu Türk’üm Diyene!” dedi.


Benzer Haberler
Biz Bir Aileyiz
İliçli siyasiler ve muhtarlar yetkilere seslendi: “Sesimizi duyun, madeni açın”
Bakan Yardımcısı Mumcu’dan Erzincan’a Müjde
Vali Aydoğdu’dan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Mesajı
Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun: En büyük engel körelmiş kalplere sahip olan zihniyetlerdir
Alpay Kabadayı’dan 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Mesajı
Süleyman Karaman’dan 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Mesajı
Erzincan’da Mera Islah Çalışmaları Hız Kesmiyor