Telefon
WhatsApp
Milletvekili Çakır’dan, Türkkan ve Kılıçdaroğlu’na Tepki

 AK Parti Erzincan Milletvekili Burhan Çakır, İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın şehit ağabeyine küfretmesine tepki göstererek, "Lütfü Türkkan, şehidimizin ağabeyinden özür dileme erdemini bile gösterememiş, sözde milliyetçi özde muhteris bir zavallıdır." dedi.

Çakır, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, “Sene 1997... Bingöl Gözer köyünün yaylasında gencecik bir delikanlı, adı: İsa Gümren.... Henüz 17 yaşındayken kalleş terör örgütü PKK tarafından şehit edildi. Geride kalan annesi, kardeşleri ise onun acısıyla yaşamaya devam etti.

Sene 2021... Gazi Meclis’in çatısı altında milletvekilliği yapan İYİ Partili Lütfü Türkkan, Meral Akşener’in Bingöl ziyareti esnasında şehidimiz İsa Gümren’in ağabeyi Tahir Gümren’in bacısına küfür etti.

Tabi bu durum, Lütfü Türkkan gibi “küfür etmeyi” ve “insanlara saldırmayı” kendine hayat tarzı haline getirmiş birisi için normal olabilir. Zira kendisinin “küfür ve şiddetle barışık, millî ve manevi değerleriyle düşman” bir sicile sahip olduğunu biliyoruz.

Şimdi Lütfü Türkkan’ın siciline şöyle bir göz atalım:

PKK’lı teröristlerin şehit ettiği Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk’ün babası Asım Safitürk’ün Gazi Meclisimize gelmesini hazmedemedi. “Az evvel ziyaretçi sıralarında yer alan bu sarıklı cübbeli arkadaş kimdir acaba” diye twit atmıştı.

Düşünebiliyor musunuz, insanımızın giyim kuşamına düşman, Türk milletinin öz evlatlarını milletin meclisine sokmak istemeyen kompleksli bir zihniyet bu...

Şehidimizin babası Asım Safitürk ise, “Ben arkadaş değilim, memlekete şehit vermiş bir babayım” diye muhteşem bir yanıt vermişti.

Ancak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, - hani bu millet cumhuriyetini şehitlerine borçludur diyen Akşener- Türkiye Cumhuriyetinin, Türk milletinin şehitlerine dil uzatan Lütfü Türkkan’a bugün olduğu gibi dün de sessiz kalmıştı. Unutmadık!

Huzurunuzda hem şehit torunu hem de şehit babası olan AsımSafitürk amcamıza sağlık ve afiyet diliyor, ellerinden öpüyor, Gazi Meclisimizi bir kez daha teşrif etmelerini bekliyorum.

Tabi, Lütfü Türkkan’ın skandalları bununla da bitmiyor. Çünkü “küfür, hakaret, hor görme ve kibir” Lütfü Türkkan’ın hayat tarzı olmuş.

Twitter’daAdnan Baran isimli bir vatandaş “çakma ülkücü” diye yazınca, Lütfü Türkkan, ağır bir küfür ederek “DNA testi yaptır, gerçek babanın kim olduğunu öğren önce sen” şeklinde iğrenç bir cevap vermiş, sonrasında kendisini engellemişti.

İktidarları döneminde “Gazetecilerin özgürce düşünüp özgürce yazabileceğini” söyleyen Meral Akşener’in sağ kolu Lütfü Türkkan, görevini yerine getiren gazetecilere kimi zaman hakaret ediyor kimi zaman dövdürüyor.

Lütfü Türkkan, 6 Kasım 2020 tarihli tvitinde“A Haber TRT ile yarışıyor. Zekâ düzeyleri yayıncılık yapmaya engel bunların” diyerek bu ülkenin yerli ve milli basın-yayın kuruluşlarına hakaret etmiş, bu iğrenç paylaşımıyla aynı zamanda kendi zekâ ve düşünce seviyesini ortaya koymuş, kendilerine muhalif sesleri düşman gördüğünü ispat etmiştir.

2021 yılının Haziran ayında bu düşmanlığını eyleme dökmüştür. Lütfü Türkkan’ın Dilovası’ndaki “Türkkan Yağ Anonim Şirketiyle Türkkan Çiftliğinin” Orman ve TOKİ arazisi üzerine kurulduğu ortaya çıktı.

Lütfü Türkkan’ın 28 dönümlük çiftliğinin hazineye ait üç parselini yıllardır işgal ettiği belirlendi. Mahkeme bu yapıların tahliyesi ve yıkımı hakkında karar verdi. Kaçak çiftlik tahliye edildi. Bunu haber yapan gazeteci, İHA muhabiri Mustafa Uslu, bu kaçak çiftliği görüntülediği için Lütfü Türkkan’ın adamları tarafından ağır bir saldırıya uğradı, kamerası kırılıp paramparça edildi.

Biraz önce vukuatlı sicilinden kısaca bahsettiğim Lütfü Türkkan, geçtiğimiz günlerde yine bir şehidimizin ağabeyine küfür etti.

Bununla da yetinmedi. Kendini haklı çıkarmak için şehidimizin ağabeyini “provokatör” olarak suçladı. Bu da tutmayınca, “özür dilemek” zorunda kaldı ama şehidimizin ailesinden değil, kendi partisinin genel başkanı Meral Akşener’den...

Lütfü Türkkan, şehidimizin ağabeyinden “özür dileme” erdemini bile gösterememiş, sözde milliyetçi özde muhteris olan bir zavallıdır.

İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan’ın şehidimizin ağabeyine yönelik edep, terbiye ve ahlak sınırlarını aşan küfürleri utanç vericidir. Biraz olsun utanmasını, yüzünün kızarmasını diliyorum. Bu çirkin söylem ve küfürler karşısında susan herkesin buna ortak olduğunu hatırlatıyor, şehidimizin ailesinin yalnız olmadığını bir kez daha ifade ediyorum.

Ziya Paşa bir şiirinde,

“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz

Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” diyor.

Ne kadar güzel söylemiş merhum şairimiz.  “Vatan, millet, hak, hukuk, özgürlük” diye bağıran İYİ Partililerin kimi zaman vatandaşa yumruk attığını, kimi zaman küfrettiğini, kimi zaman da iftira attığını görüyoruz. Varın siz düşünün, bu zihniyet iktidar olursa vatandaşa neler yapmaz!

İttifaklarının adı “millet” ama millete düşmanlarla dolu,

Partilerinin adı “İYİ” ama kadroları kötülüklerle, çirkinliklerle dolu,

Tüzüklerinde “gücünü milletten aldıkları” yazılı ama “gücünü millete gösterenler” ile dolu... 

 

ÇAKIR’DAN KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ

Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısındaki Erzincan hakkındaki sözlerini dinlediğini söyleyen Çakır; “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, grup toplantısında Erzincan hakkındaki sözlerini dinledim. Kılıçdaroğlu’nun yalan ustalığını bu kez Erzincan üzerinden gösterdiğini söyleyebilirim. Kılıçdaroğlu bize öyle bir Erzincan portresi çiziyor ki, Sanki Erzincan’ımız altyapıdan tarım ve hayvancılığa, ekonomiden üretime kadar her konuda batmışlığın bitmişliğin, geri kalmışlığın acısını çekiyor.

Ama Kılıçdaroğlu’nun hakkını yememek lazım. Hangi konuda? Tabii ki yalan beyanda... Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti kadrolarının Erzincan’ımıza hizmet sunmak için gece gündüz çalıştığını, Kılıçdaroğlu da şürekâsı da çok iyi biliyor. Buradan Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum:

AK Parti’nin 19 yıldır gerçekleştirdiği muhteşem icraatları, yatırımları bildiğin halde ifade edemiyorsan, doğruları ve gerçekleri konuşamıyorsan, Erzincanlıların karşısına yalanla, iftirayla çıkma Kılıçdaroğlu!

Şimdi Kılıçdaroğlu’nun yalanlarını tek tek gerçeğe tebdil edelim:

  1. Kılıçdaroğlu, Tercan Kuzuören Köyü ve Fındıklı Köyü Mezrası başta olmak üzere etrafındaki köylerde elektrik olmadığını, köylülerin 35 yıldır siyasi görmediğini ve zindan gibi karanlıkta kaldığını söyledi.

“İşimiz hizmet, gücümüz millet” geleneğine mensup olan bizlerin, “sıkılmadık el, girilmedik ev” bırakmadığımızın farkında değil. Dolayısıyla her zaman ziyaretine gittiğimiz, gönüllerinde yer bulduğumuz hemşerilerimizle sürekli iletişim halindeyiz. Biz, vatandaşlarımızdan kopmadık, kopmayız.

Bakınız, Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği her iki köyümüzde de şu an elektrik var. “Elektrik yok” diyen Kılıçdaroğlu bilsin ki, elektrik sistemi çalıştığı gibi elektrikle ilgili herhangi bir şikâyette yok!

Aldığımız bir duyuma göre, “içme suyu” demen gerekirken yine dilin sürçmüş de “elektrik” demişsin. Ancak sana buradan da ekmek çıkmaz Kılıçdaroğlu! Çünkü Erzincan’daki köylerimizin yolu da var, suyu da akıyor hamdolsun!

74 nüfuslu Kuzuören köyünde geçen sene içme suyu deposunu yeniledik. Bu sene de KÖYDES’ten 200. 000 TL maliyetli içme suyu ve isale hattını yeniledik!

57 nüfuslu Fındıklı köyüne 2019 yılında 70.000 TL maliyetli içme suyu isale hattı ve depo yapıldı. Köy yoluna 1.5 km kumlama yapıldı. Daha bu yıl 60.000 TL maliyetli menfez yapıldı. 

Haberin yoksa, bir Erzincanlı olarak ben sana öğreteyim.

Güneş balçıkla sıvanmaz Kılıçdaroğlu, sen hakikati istediğin kadar gizlemeye çalış, istediğin kadar yalanlarına sarıl... Hakikat ortadadır. AK Parti’nin icraatları ortadadır.

  1. Ne demiş şair:

“Cümleler doğrudur sen doğru isen

Doğruluk bulunmaz sen eğri isen”

Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinin neresini tutsak eğrilik buluyoruz.

Kılıçdaroğlu’nun sözde Erzincan ekibi, bütün Erzincan’ı gezip akademik nitelikli bir çalışma hazırlamış.

Benim bildiğim akademik çalışmalarda yalan olmaz. Ancak Kılıçdaroğlu’nun akademik vizyonu bu ise, bir şey demiyoruz.

AK Parti döneminde Erzincan’a millî eğitimden spora, ulaştırmadan sanayiye, turizmden tarıma 17. 67 milyar TL destek verildi.

Son 18 yılda, Erzincanlı çiftçilerimize verilen desteğin payı ise 1.5 milyar TL’dir. 

Kılıçdaroğlu diyor ya, Erzincanlı bir çiftçimiz demiş ki “gübreye yüzde 200, yeme yüzde 100 zam geldi. Can damarımız tıkandı”. Bu da Kılıçdaroğlu’nun yalanlarından. Ben eminim ki, AK Parti döneminde gübrede %18, yemde %8 olan KDV’nin kalktığını gören Erzincanlı çiftçilerimiz bunu demez.

Yine Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi fabrikalarımızı satıp dışarıya bağımlı olsaydık, 499.992 ton toplam üretim yapıp, 69 milyon dolar tarımsal ihracat yapabilir miydik?

Görüyorsunuz ki bütün rakamlar, Kılıçdaroğlu’nu yalanlıyor. 2002 yılında tarıma verilen destek 6.4 milyon TL iken 18 yıl sonra 85.1 milyon TL oldu. Yani yaklaşık 14 kat arttı. İnsan bu rakamları görünce utanır. Tabi utanması varsa...

Huzurunuzda Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum. Bütün bu yatırımlar Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız senin gibi milletinden kopuk, milli değerlerinden uzak değildir. Kılıçdaroğlu birisini milletten uzak, habersiz olarak nitelendirmek istiyorsa aynaya baksın yeter” dedi.

Anasayfa Reklam Alanı 1 728x90

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!